Evren ne renktir?
a. Gümüşi parçalarla siyah
b. Siyah parçalarla gümüşi
c. Bej
d. Soluk yeşil
Aslında astronomi tarihi boyunca kâinatın yukarıdaki sıralamaya göre bir rengi olduğuna inanıldı. Önceleri siyah dendi, sonra gümüşi, bir ara bej...
Ve en nihayet 2002'de, Johns Hopkins Üniversitesi'nden Amerikalı bilimciler, Avustralya Kırmızıya Kayan Galaksileri İnceleme Kurumu’nun topladığı 200,000 galaksi ışığını inceledikten sonra ev lenin soluk yeşil renkteolduğu sonucuna vardılar. Evren göründüğü gibi, gümüşi parçalarla siyah değildi. Bej de değildi. Dulux renk ka talogunu standart olarak alırsak, bu renk, Meksika yeşili, yeşim yeşili ve Shangri-La ipek yeşili arasında bir yerde yer alıyordu.
17. yüzyıldan bu yana, en büyük ve en meraklı zihinlerin bazıları geceleyin gökyüzünün neden siyah olduğu üzerine kafa yordu. Eğer evren sonsuzsa ve eşit biçimde dağılmış sonsuz Sayıda yıldız içeriyorsa, baktığımız her yerde bir yıldız bulun malı ve gökyüzü geceleyin gündüz gibi aydınlık olmalıydı.
Bu durum, bu sorunu 1826'da tanımlayan Alman gökbi limci Heinrich Olbers'e (bunu yapan ilk kişi değildi) atfen, Olbers Paradoksu olarak bilinir.
Şu ana kadar hiç kimse bu soruna gerçekten doyurucu bir cevap sunamadı. Belki yıldızların sayısı sonsuz değildir, belki en uzaktaki yıldızların ışığı bize henüz ulaşmadı. Belki de evreni kaplayan milyarlarca kara delik yıldızların ışığını emiyor ve uzayı karanlık yapıyordu.
En uzaktaki yıldızların ışığının hâlâ yolda olduğunu ilk söyleyen kişi, Edgar Allan Poe'ydu Gerçekten de 2003'te Hubble Uzay Teleskopu'nun Ultra Derin Alan Ka merası, geceleyin gökyüzünün en boş görünen kısmına doğrul tuldu ve film bir milyon saniye (yaklaşık 11 gün) boyunca ışık landı.
Ortaya çıkan fotoğraf, her birinde evrenin belirsiz uçlarına uzanan, yüz milyonlarca yıldızın bulunduğunu ve bugüne kadar bilinmeyen onbinlerce galaksiyi gösteriyordu.